• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

51. Müzayede Kitap

OSMANLICA ve TÜRKÇE KİTAPLAR İSTANBUL ve İZMİR ile ilgili KİTAPLAR ERMENİCE, RUMCA KİTAPLAR NADİR SÖZLÜKLER OSMANLI ve TÜRKİYE ile ilgili KİTAPLAR

Currency Converter:
Lot: 1154 » Kitap

D. B. Armstrong, STAMPS OF THE LEVANT POST OFFICES, Bright, London, 1913, 128 s, siyah-beyaz postane
fotoğrafları, örnek pul fotoğrafları, Doğu Akdeniz’de tüm Levant posta şubelerini gösteren 1 katlanır harita, ayrıca
İstanbul’daki Levant postanelerinin yerlerini gösteren 1 harita, 16 x 11 cm, kağıt kapağında.
Osmanlı imparatorluğu toprakları üzerindeki Levant postaneleri, kullanılan pul ve damgaların 1913 yılına kadarki tarihçesi..
Filâtelistlerin sahip olması gereken küçük ama şaşırtıcı ve nadir bir bilgi hazinesi…. Kitapta yer alan fotoğraflar başka
hiçbir yerde yayınlanmamıştır. Kapütilasyonların posta tarihimizdeki yansımları… Avusturya, İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya,
Almanya, Mısır ve Yunanistan’ın Osmanlı topraklarındaki filâteli tarihi… The political circumstances of their issue combined
with their actual philatelic interest have rendered the ‘Stamps of the Levant Post Offices’ one of the most attractive groups
of issues available to the moderate specialist, and as such they have engaged the attention of a considerable number of
philatelists. This book was the first to treat the stamps and post offices of Levant as a whole, and presents in a single concise
volume, a complete postal and historical record of the foreign post offices in the Levant and their postal emissions, with a
view to providing a practical handbook and guide for collectors. Based on the official records, it contains specially prepared
photographs of the head post offices of the foreign powers in Constantinople, a plan of Constantinople showing the location
of these offices, tracings of postmarks and obliterations, photographs of actual specimens, and a large reference map
indicating the location of all foreign post offices in the Levant and the principal mail routes.

Detaylar
Lot: 1169 » Kitap

Augustus Jessopp (editör) ve Roger North, THE LIVES OF THE RIGHT HON. Francis North, Baron Guilford; the Hon. Sir Dudley North; and the Hon. And Rev. Dr.
John North, Henry Colburn, London, 1826. 3 cilt: xxiii, 442 s, 1 gravür; 475 s, 1 gravür; 428 s, 1 gravür, 22 x 13 cm, deri ciltlerinde.
Roger North (1651-1734) kitabın 2. ve 3. ciltlerinde babası Dudley North’un (1641-1691) biyografisini ve yayınlanmamış yazılarını sunmaktadır. Kitabın ilk baskısı 1744
tarihlidir. Dudley North, İzmir’de ticaret ve komisyonculuk yapan bir tüccarın yanına çırak olarak girdi. Bu döneme ait anıları oğlunun notları ile zenginleştirilmiş olarak
Remarks from Smyrna başlıklı bölümünde sunulmaktadır (s 343 vd). Bu bölümde yerli Rumlardan alınan vergiler, lonca teşkilatları, Rumların fakirliği, sivil mimaride gösterilen
özensizlik, yiyecek ve içeceklerin bolluğu ve çeşitliliği gibi konularda bilgiler verilir. Sonraki Mr. North’s Removal from Smyrna to Constantinople başlıklı bölümde (s
367 vd) Dudley North’un İstanbul’da Levant Şirketi’nin hazinedarı olarak geçirdiği hayat ve başında geçen olaylara ait anekdotlar anlatılır. Burada şirketin muhasabesini ve
hukuk işlerini üstlenen North, Türkçe’ye tam olarak hakim bir insan olarak dragoman ve başka yardımcılara ihtiyaç duymadan şirketin bütün Türkçe muhaberatını yerine
getirir, beşyüzden fazla davaya girerek şirketin haklarını gözetir. Bu bölümde Osmanlı hukuk sisteminin işleyişi ve özellikle davaların çözümlenmesinde takip edilen yöntemler
hakkında olağanüstü değerli bilgiler verilir. Sonraki, yabancı tüccarlardan haksız yere alınan vergi ve harçların anlatıldığı A Relation of diverse Turkish Avaniassince the
Government of Cara Mustapha Pasha, Vizier Azem (s 427 vd) başlıklı bölümde Dudley North’un konu hakkında yazdığı notlar nakledilmektedir. Kitapta Dudley North’un
özellikleri, hatıraları, başından geçen olaylar ve İstanbul’da yaşadığı döneme ait notlar da aktarılmaktadır. Bu sayfalarda İstanbul’da yabancı elçilere verilen değer, gördükleri
muamele, Sultan’ı Hristiyan yapmak amacıyla İstanbul’a gelip sokaklarda vaaz veren kuakerin deli zannedilerek tımarhaneye kapatılması, North’un bir arkadaşı ile beraber
bilimsel esaslara göre çizdiği topoğrafik İstanbul haritası, Osmanlı mimarisi, inşaat teknikleri, kullanılan malzemeler, Türklerin özellikleri, İstanbul’da kahve kültürü ve esirlerle
ilgili çeşitli anekdotlar anlatılır. Bu bölümde İstanbul Yahudileri hakkında verilen kapsamlı bilgiler de oldukça ilginçtir. 3. cilt s 232-267 arasındaki appendix bölümünde
Edirne’de bir Osmanlı şehzadesi için yapılan sünnet töreninin anlatıldığı mektubun metni sunulmaktadır.

Detaylar
Lot: 1172 » Kitap

Max van Berchem ve Josef Strzygowski, AMIDA. Materiaux pour l’Epigraphie et
l’Histoire Musulmanes du Diyar-Bekr. Beitraege zur Kunstgeschichte des Mittelalters
von Nordmesopotamien, Hellas und Abendlande. Mit einem Beitrage: The Churches and
Monasteries of the Tur Abdin”. 1910. 390, [1] s, XXIII levha, bez cildinde.
Güneydoğu Anadolu üzerine yazılmış kitapların en nadirlerinden...
Amida (bugünkü Diyarbakır) üzerine dört yazar tarafından hazırlanan kitapta kentin erken
Hristiyanlık dönemi kilise ve manastırları, Ortaçağ’daki Hristiyan ve İslam mimari eserleri,
Diyarbakır kale ve kapıları, İslami eserlerin kitabeleri, Kuzey Mezopotamya ve Suriye’deki bazı
mimari eserler, Mezopotamya sanatının Yunan, Bizans ve Avrupa sanatına etkileri çok zengin
görsel malzemelerin eşliğinde anlatılmaktadır. Özellikle Bizans ve Batı sanatlarının Eski Yunan
sanatının bir devamı olduğunu ileri sürenlerin tezlerini belgeleriyle çürüten kitap bu yönüyle de
dikkate değer bir inceleme niteliğindedir. Diyarbakır’ın İslam Tarihi ve Epigrafisi Üzerine Belgeler
başlıklı ilk çalışma Fransızca olup M. van Berchem tarafından hazırlanmıştır. Bunu 207 sayfa
devam eden J. Strzygowski’nin Ortaçağ’da Kuzey Mezopotamya, Yunan ve Avrupa Sanatı Üzerine
Yazılar’ı takibetmektedir. Bundan sonraki bölüm Gertrude L. Bell’in Tur Abdin Kilise ve Manastırı
adlı İngilizce araştırmasına ayrılmıştır. Kitap, Leopold con Schröder’in Kuzey Mezopotamya
ve Doğu Türkistan başlıklı yazısı ile son bulmaktadır. Ülkemiz müzayedelerinde daha önce
görülmemiş, yurt dışındaki müzayedelerde ise son derece nadir rastlanan bir kitaptır

Detaylar
Lot: 1173 » Kitap

William Francis Ainsworth, TRAVELS AND RESEARCHES IN ASIA MINOR, MESOPOTAMIA, CHALDEA, AND ARMENIA, John W. Parker, West Strand,
London, MDCCCXLII [1842] (ilk ve tek baskı). 2 cilt: xi, 364, 8 s, 1 harita, 1 gravür, metin içinde vinyetler; xi, 399, 4 s, metin içinde vinyeter, 19 x 13 cm,
Wiliam Francis Ainsworth (1807-1896) İngiliz doktor, yerbilimci, coğrafyacı ve gezgindir. Ainsworth dönemin entellektüel bir İngiliz ailesinden geliyordu. Wiliam Francis,
Edinburgh Üniversitesi’nde okudu. Aynı üniversite de yerbilim dersleri vermeye başladı 1829. 1829 yılında Journal of Natural and Geographical Science’in başına
geçti. 1835 ila 1837 yılları arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu dolaştı. Anadolu ve Fırat Havzası üzerine gezi not ve gözlemlerini İngiltere’ye döndükten sonra
1838 yılında yayımladı: Researches in Assyria, Babylonia and Chaldea. Bu ilk eseri 1842 yılında biraz daha kapsam genişletilmiş olarak yeniden yayımlandı. Müzayedemizde
bu genişletilmiş baskı sunulmaktadır. Ölümünden önceki yıllarında Anadolu ve Fırat gezisi üzerine kişisel gözlemlerini içeren bir anlatıyı da 1888 yılında iki cilt
olarak tamamlayıp yayınlamıştır: A Personal Narrative of the Euphrates Expedition. Wiliam Francis Ainsworth’un her iki yapıtı da Anadolu’nun 19. yüzyılının ilk yarısı
üzerine çalışma ve araştırma yapanlarca sürekli olarak kaynak eser olarak değerlendirilmektedir. Yapıtında kendi el çizimi olmak üzere çok sayıda Anadolu yerleşiminin
onun gözüyle çizilmiş gravürleri vardır. Bunlardan en ilginç olanı ise İskilip’e ait olandır. Blackmer 9, Atabey 11

Detaylar
Lot: 1174 » Kitap

Charles Robert Cockerell, TRAVELS IN SOUTHERN EUROPE AND THE LEVANT, 1810-1817: The
Journal of C. R. Cockerell, R.A., Longmans, Green and Co., London, New York and Bombay, 1903. xii, 286, 40
s, 1 levha, ex-library, 23 x 15.5 bez cildinde.
27 Nisan 1788’de doğdu. Uygun bir yaşa geldiğinde o günlerde gözde bir okul olan Westminster’e gitti. On altı
aşına kadar orada kaldı. Önce babasının daha sonra Bay Robert Smirke’in ofisinde mimarlık öğrenmeye başladı.
Babasının seyahatin eğitime katkısına dair büyük bir inancı vardı, 1806 yılında, 18 yaşındayken İngiltere’nin batısı
ve Galler’in in belli başlı mimari eserlerini incelemek üzere bir seyahate gönderildi. William Hamilton’unun yardımıyla
Cadiz, Malta ve İstanbul filosu için kralın elçisi olarak görevlendirilerek Yunanistan, Türkiye, Arnavutluk,
İtalya gibi Güney Avrupa ve Doğu Akdeniz ülkelerine seyahate çıktı. Bu seyahat özellikle antik kalıntıların olduğu
yerlere yoğunlaşmıştır. Bu yerlerde kazılar yapmış, buldukları ile ilgili çalışmalar yapmış, gördüklerinin eskizlerini
çizmiş ve bilgileri ayrıntılı bir şekilde günlüğüne kaydetmiştir. Bu seyahat ona büyük bir ün kazandırmıştır. Kitapta
yazarın şehirde gördüğü mimari öğelerle ilgili betimlemeleri önemli yer tutar: Diğer gördüğümüz, Sultan’ın kız
kardeşinin sarayıydı. Yaşlı bahçivana orayı görmek için iyi bir rüşvet vermeye zorlandım. Oranın hızlı bireskiziniyapabildimve
Sultan’ınkabüliçinyenilenmişmobilyalarınagözatabildim. Sedirleryerelişçiler tarafından olağanüstü
nakışlar ile süslenmişti. Lyon ipeğinin muhteşem bolluğu vardı. Renkler, tavandaki yaldız ve duvarlar hayal edemeyeceğiniz
kadar görkemliydi. Bana söylendiği kadarıyla bir oda tamamen altın plakadandı. Beyaz camdan bir kabartma
işi vardı. Renkleri ve etkisi oldukça ihtişamlı ve çarpıcıydı. Genellikle Türkiye’de bu çeşit görkem, oyulmuş
tavana sarf edilir. Fakat bu durumda sedirler, pencere çerçeveleri, kalanı kadar zengindi. Girişin her iki yanındaki
raflı oyuklar ise çiçekler içindir. (s 31)

Detaylar
Lot: 1175 » Kitap

Annie Jane [Tennant] Harvey, TURKISH HAREMS & CIRCASSIAN HOMES
Hurst & Blackett, London, 1871. x, 307, 15 s, 1 renkli resim, 22 x 14 cm, bez cildinde.
Türk haremini ve harem hayatını, Çerkez evlerini ve Çerkez halkının yaşayışını anlatır...
Harvey, uzun yıllar Türk topraklarında yaşamış ve unutamadığı dostlar edinmiştir. Yazdığı gezi notları; günlük ve mektup türünde, birinci ağızdan samimi izlenimleri içerir.
Kullandığı edebi üslup ile okuyucunun duygu dünyasına hitap etmiştir. Harvey’den edindiğimiz bilgiye göre harem duvarlarında hanımın babasının adı ve unvanları yazılıdır .
Kendilerine geniş ve korunaklı bir yaşam alanı sağlanan kadınlar, sistematik yapı içerisinde Daye Hatun (Sultan’ın sütannesi hanım), Kethüda Hatun (harem kâhyası hanım),
Haznedar Usta, Çeşnigir Usta, Çamaşırcı Usta, Berber Usta (tıraş teçhizatlarından sorumlu hanım), Kahveci Usta, Kilerci Usta, Kutucu Usta (saç süsü ve başörtüsünden
sorumlu hanım), Külhane Usta (banyodan sorumlu hanım), Kâtibe Usta, Hastalar Ustası, Ebe ve Dadı gibi belli başlı görevlere sahiptir. Kadınların ayrı bir düzen içerisinde yer
alması Batılı kadın seyyahlara kimi açılardan oldukça cazip gelse de kendi kültürel yaşamlarından hayli farklı olan bu durum bir tür inziva (seclusion) olarak algılanmıştır. Bu
sistemi eleştirenlerin başında gelen Harvey, bu durumu aniden eğitim ile bağdaştırır. Harvey’e göre Türk kadınlarının hak ettikleri eğitim ve zihinlerinin gelişmesi yolundaki en
büyük engel, yaşadıkları çevredeki tecrittir. Harvey’e göre; karşı cins ile bir arada bulunmayan kimseler, şu sorunları yaşarlar: Osmanlı kadınının da erken kalktığını belirtir.
Hanım, bir fincan kahve ile bir adet sigara içtikten sonra kocasına şu şekilde hizmet eder: “Kadın kocasının terliklerini sedirin yakınına koyar ve kürklü paltosunu hazırda
tutar. Eşinin sabah giyinmesinden ve ilk namazdan -sabah namazı- (daha önce bahsedilen günlük beş namaz) sonra rahatça divana oturmasıyla, hanım bir kölenin getirdiği
küçük ibriktenkocasının kahvesini doldurur, gümüş zarfıniçine fincanı yerleştirir ve eşinin eline verir. Eğer koca daha revaçta bir tür sigara olan çubuğu (tchibouk) tercih
ederse, hanımı tarafından hazırlanır.Hanım, kehribar ağızlığı kocasına verdikten sonra hoş kokulu güzelce parçalanmış Lazkiye ’yi küçük bir maşayla aldığı kor haline gelmiş
odun kömüründen bir közü kâseye yerleştirerek tutuşturur. Köleler yatakları toplayıp duvardaki yüklüklere (wall-cupboards) yerleştirirken hanım kocasının ayakucundaki
minderde oturarak kendisine refakat eder.”Harvey’in Türk kadınıvebukadınaaitdünyahakkındakigözlemi görecedostanebir söylemle paralellik gösterse de zaman zaman ifade
ettiği öznel fikirlerinde açık olmayan örtük Oryantalist düşüncenin izlerine rastlanır. Yazarın Our Cruise in “the Claymore” with a visit to Damascus and the Lebanon (London,
1861) isimli bir kitabı daha vardır.Müzayedemizde sunulan eserin Türkische Harems & Circassische Heimath (Leipzig, 1872) başlıklı Almanca baskısı da yapılmıştır. İlk defa
görülmektedir. Blackmer 791

Detaylar
Lot: 1181 » Kitap

[Jean le Clerc], MEMOIRS OF EMERIC COUNT TECKELY. In Four Books. Wherein are related all the most considerable Transactions in Hungary and the Ottoman
Empire, from his Birth, Anno 1655, till after the Battel of Salankement, in the year 1691. Translated out of French, Printed for Tim. Goodwin, London, 1693. xi, 176,
84, 68 & 16 s, 16 x 9 cm, karton cildinde.
Erdel Prensi, Osmanlı yanlısı ve Habsburg karşıtı bir Macar devlet adamı olan Tökeli İmre’nin hatıraları...
Tökeli İmre (1657-1705), (Macarca: Thököly Imre) Erdel Prensi, Osmanlı yanlısı ve Habsburg karşıtı bir Macar devlet adamı. Tökeli İmre 1657’de Kesmark’da doğdu.
Avusturya yönetimindeki Protestan Macarların şefiydi. Protestan Macarlar Avusturya İmparatoru’nun Katolik mezhebine geçmeleri için yaptığı teklifi kabul etmediler ve Tökeli
İmre başkanlığında İmparatora karşı ayaklandılar. Tökeli İmre, Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa’ya başvurarak, Osmanlı himayesine girmek istediğini bildirdi. Avusturya
ile barışı bozmak istemeyen Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa, olumlu karşılık vermedi. Buna rağmen savaşa devam eden Tökeli İmre, yukarı Macaristan’ı ele geçirdi. Fakat
taraftarlarından çoğu kendisini terk edince Fazıl Ahmed Paşa’ya yaptığı teklifi, 1681 yılında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya tekrarladı ve ona hediyeler göndererek yakınlık
kurdu. Tökeli İmre’ye Orta Macaristan kralı unvanı verildi. Türklerden aldığı kuvvetlerle birçok Avusturya kalesini ele geçirdi. Ancak İkinci Viyana bozgunundan sonra önceden
aldığı kaleleri kaybetti. 1688 yılında Avusturyalılara teslim oldu ve Viyana’ya götürüldü. Serbest kaldıktan sonra Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları boyunca Osmanlı Ordusunda
görev aldı. Türk ve Tatar kuvvetlerinin başında Transilvanya’ya girdi ve Germen Ordusu’nu yenilgiye uğrattı. Bu başarısından dolayı Tökeli İmre’ye Transilvanya prensliği
verildi. Zenta yenilgisinden sonra İzmit’e çekildi. Karlofça barış görüşmelerinde Avusturyalılar, Tökeli İmre’nin kendilerine teslim edilmesini istedilerse de Osmanlı Devleti bunu
kabul etmedi. Tökeli İmre 1705 yılında İzmit’te öldü. Mührünün üzerine “Kral-ı Orta Macar’ım ki namım Tökeli İmre, Mûin-i Âli Osman’ım daim hâzırım emre” yazdırmıştır.

Detaylar
Lot: 1186 » Kitap

[Eustace Clare] Grenville Murray, BOZZETTI TURCHI, Perussia e Quadrio, Milano, 1879. 232, [8] s, 19 x 12.5 cm, kağıt
kapağında.
İngiltere ateşesi Murray’ın az bilinen İstanbul hatıratının çok nadir İtalyanca edisyonu...
Orijinali Turkey Being Sketches from Life by the Roving Englishman ( London, 1855) başlığını taşıyan kitabın İtalyanca edisyonu.
“The Roving Englishman” takma ismini kullanan İngiliz diplomat ve gazeteci Eustace Clare Grenville Murray (1824-1881)
Buckingham II. Dükü’nün oğludur. Diplomasi eğitimi aldıktan sonra önce İngiltere’nin Viyana konsolosluğuna ateşe olarak atanmış
ardından önce Hannover’e sonra İstanbul’a atanmıştır. 1852 yılında konsolos olarak Odessa’da görev alan Murray 1868 yılında
İngiltere’ye dönerek gazeteciliğe başlamıştır. Kitapta ağırlıklı olarak birbiriyle örülen enteresan anekdotlar, hikayeler gelenekler,
görenekler ve yerel âdetlere dair bilgilere yer verilir. Murray İstanbul’da görev yaptığı günlere dair hatıralarını anlattığı kitabın
ilk baskısı 1855’de yapılmış, sonradan değişik baskıları yapılmış, bu arada Fransızca’ya çevrilmiştir. Kitapta sokaklarda bildiri
dağıtan eylemcileri, konsolosluk günlerini, Türk hamamlarını ve evlerini ustalıkla anlatmıştır. Sık rastlanmayan ve pek bilinmeyen
bu hatıratta Murray kendi ismini olduğu kadar kimi olaylarda isimleri geçen rütbeli kişilerin isimlerini anonim olarak bırakmıştır.
Yazarın Kırım Savaşı’nı konu olarak alan Pictures from the Battlefields (1856) isimli bir kitabı daha vardır. Blackmer 1172, Atabey
853 (London, 1855 baskısı)

Detaylar
Lot: 1192 » Kitap

VOYAGE DE DALMATIE, DE GRECE, ET DU LEVANT..., George Wheler, Anvers, Daniel Horthemels, CIC ICC LXXXIX [1889]. 2 cilt: c.1 - 302 s, 16 levha, 1 katlanır
harita; c.2 - 303 - 608. s, [8] s, metin dışı levhalar.
Wheler, seyahatini 1675-1676 yılları arasında Dr. Jacop Spon’un refakatinde yapar. Veba salgını ve sıcaklar nedeniyle Atina’da fazla kalamayıp İstanbul’a gelirler. Burada
da veba salgını olmasına rağmen İngiltere elçisi Sir John Finch’i görebilmek için Edirne’den dönüşüne kadar İstanbul’da kalırlar. İngiltere elçisi dönüşünde Trakya’da veba
salgınının korkunç derecede yaygın olduğunu söylemesi üzerine Atina’ya dönmekten vazgeçip İngiliz tacirler ve elçilikte rahiplik görevinde bulunan Dr. Covel ile İzmir’e kadar
seyahat ederler. Wheler ve Dr. Spon İzmir’de bir süre kalıp civardaki antik şehirleri gezdikten sonra güneyde Milas’a kadar giderler. Wheler’in amacı notlarında da belirttiği
üzere okuyucuya önceki seyyahlardan farklı olarak kendi gözlemlerine dayanan bilgiler aktarmaktır. Uzman olmadığı konularda da kendi gözlemlerinin yanı sıra o konularda
uzmanlaşmış kimselerin bilgilerine başvurmuştur. İstanbul’un topoğrafyası hakkında Mr. Smith’den faydalanmıştır. Altı bölümden oluşan bu seyahatnamenin ilk 3 bölümü
Venedik’ten İstanbul’a yolculuk, İstanbul ve çevresiyle Anadolu’ya seyahat, kalan 3 bölüm ise Atina ve Yunanistan’ın diğer bölgeleri hakkındadır.

Detaylar
Lot: 1193 » Kitap

VOYAGE DANS L’EMPIRE OTHOMAN, L’EGYPTE ET LA PERSE, FAIT PAR ORDRE DU
GOVERNEMENT, PENDANT LES SIX PREMIERES ANNEES DE LA REPUBLIQUE, G[uillaume] A[ntoine]
Olivier, Paris, H. Agasse, an 1800. 455 s.
Fransız Ulusal Enstitüsü, Tarım ve Tarih Kurumları gibi birçok kuruluşun üyesi olan Olivier, 1792’de Fransız
Hükümeti’nin görevlisi olarak Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ticaret, tarım, doğa ve tıp bilimleri, ve Osmanlı-
Fransız hükümetlerinin siyaseti hakkında incelemeler yapmak üzere Osmanlı ülkesine ve İran’a gönderilmiştir.
Ancak uzun süre İstanbul’da kalmış, daha sonra da Ege Adaları ve Anadolu yolu ile Mısır’a seyahat etmiştir.
Seyahatname türü kitapların roman değil, tarihi belge niteliği taşıdığını savunan Olivier, verdiği ayrıntılı ve geniş
kapsamlı bilgilerden dolayı çok kıymetli bir eser olan kitabını, elinden geldiğince sade ve süslemelerden uzak, ama
gayet akıcı bir üslupla kaleme almıştır. Altı ciltten oluşan bu eser’in birinci cildinde İstanbul’u oluşturan halklar
mozayiği, yaşam şartları, Marmara Adaları, Karadeniz haritalarındaki yanlışlar, Osmanlı kadınları hakkında
bir etüd, İstanbul’un iklimi, askerî ve idari yapısı ele alınmıştır. İkinci ciltte İstanbul’dan hareket eden yazar,
Çanakkale, Truva, Bozcaada, Midilli, Sakız, Çeşme, Naxos, Melos, Santorini ve Girit’i gezer. Adaların coğrafî
özelliklerini, Giritliler’in vebadan korunmak için aldıkları önlemleri anlatır. Üçüncü ciltte İskenderiye, Abukir
ve Kahire yoluyla Yukarı Nil gezisi, Araplar’ın yaşam tarzları, ticaret hayatları, piramidler tasvir edilir. Daha
sonra Olivier Rodos yoluyla İstanbul’a döner. Dördüncü cilt Beyrut, Sayda, Sur, Latkiye, Halep, Urfa, Mardin,
Nizip, Musul ve Bağdat yolculuğunu içermektedir. Beşinci ciltte Kirmanşah, Hemadan, Tahran, İsfahan ve Hazar
Denizi’ne uzanan gezi yer alır. Yazar burada İranlı’larla Türkler’i karşılaştırarak aralarındaki büyük farklılıkları
gözler önüne seriyor; Şah Hüseyin, Nadir Şah, Adil Şah dönemlerini ve ülkedeki karışıklıkları anlatıyor. Altıncı ve
son ciltte İsfahan, Bağdad, Latkiye, Larnaka, Lefkoşe, Kütahya, İznik yoluyla İstanbul’a varış ve seyahatin deniz
yoluyla Pire ve Atina’dan geçerek Fransa’ya dönüş kısmı anlatılmaktadır. Yakındoğu seyahatname literatürünün
baş eserlerinden biri olan Olivier’nin seyahatnamesi, Atlası ile birlikte bir takım olarak son derece nadir rastlanan
bir kitaptır. Olivier’in Türkiye Seyahatnamesi de bir Avrupalı’nın Osmanlı Devleti ile ilgili detaylı ve sürükleyici
gözlemlerini ve incelemelerini içermektedir. Olivier, coğrafya bilimi açısında çeşitli bölgelerin yerlerini tespit
ederek haritaları düzelttirmiştir. Ayrıca gezdiği yerlerin özellikle bitki örtüsü ve zirai yapısı hakkında oldukça
bilimsel veriler sunduğu görülmektedir. İstanbul ve uğradığı Ege Denizi adalarında bitki örtüsünün ayrıntılı ve
biraz da edebî bir tasvirini verdikten sonra yetiştirilen ürünleri ver üretim miktarlarını tespit etmiştir. Yerşekilleri
ve iklim üzerinde de duran Olivier, bunların etkilerini de çarpıcı bir şekilde ele almıştır.

Detaylar
Lot: 1194 » Kitap

Joseph Pitton de Tournefort, RELATION D’UN VOYAGE DU LEVANT FAIT PAR ORDRE DU ROI, AMSTERDAM, AUX DÉPENS DE LA COMPAGNIE, MDCCXVIII
[1718] [3. baskı]. 2 cilt tek bir kitap içerisinde: 188, [1], 208, [2] s, 152 gravür, 1. cilt içerisinde 2 katlanır harita, 2. cilt içerisinde 1 katlanır harita, 24.8 x 19,8 cm, deri
cildinde.
Yeni bitkiler bulmak için 1700 yılında Anadolu’yu gezen bir seyyahın seyahatnamesi...
Fransa krallık bahçelerinin, başka bir deyişle günümüzdeki Doğa Tarihi Müzesi’nin bitkibilimcisi Joseph Piton de Tournefort, bu kurumun düzenlediği araştırma gezilerinin
öncüsüdür. 14. Louis ve bakanı Pontchartrain’in buyruğuyla yeni bitkiler bulmak göreviyle 1700’de Levant’a gönderilen Tournefort, yalnızca bitkibilimcilik görevini yapmakla
yetinmemiş, doğmakta olan Aydınlanma çağının Doğu insanları ve toplumlarına yönelik yeni bakışını da biçimlendirmiştir. Anlatısının 1. cildi, Ege Adaları’nın hemen hemen
eksiksiz bir incelemesini kapsar. Otuz beş ada ve adacığı ziyaret eder ve başka adaları da yerinde derlediği bilgilerle betimler. Tournefort bu adalara günümüzün bir turisti gibi
bakmaz, bunun yerine rüzgarların ve korsanların kemirdiği bir toplumu, salgın hastalıkları, bâtıl inançları, günlük yaşamları ve acımasız yöneticileri ile ilk kez açık seçik gözler
önüne serer. Tournefort 2. ciltte önce uzun uzun İstanbul’u anlatır. Sonra da Anadolu’ya boydan boya aşarak bizi 18. yüzyılın hemen başlarındaki Tokat, Trabzon, Kars, Ağrı,
Amasya, Ankara, Erzurum, Bursa ve İzmir ile yüzlerce Osmanlı kasabasına götürür. Tournefort kendini Osmanlı topraklarıyla da sınırlamaz, Tiflis ve Erivan’a (Revan) kadar
gider ve ona tamamen yabancı bir dünyayı yorumlamaya çalışır. Gezileri sırasında İran’ı Batıya bağlayan ve Anadolu boyunca uzayıp giden büyük kervan yollarını kullanır, ilk
bakışta birbirine karşıt gibi görünen, ama aslında hep birbirine bağımlı olan ve birbirini tamamlayan Doğu ve Batı dünyaları arasındaki bağların önemini vurgular.

Detaylar
Lot: 1195 » Kitap

RELATION D’UN VOYAGE DU LEVANT: fait par ordre du Roy : contenant l’histoire ancienne & moderne de plusieurs isles de l’Archipel, de Constantinople,
des Co^tes de la Mer Noire, de l’Armenie, de la Georgie, des frontie`res de Perse & de l’Asie Mineure : avec les plans des villes & des lieux considerables, le genie,
les moeurs, le commerce & la religion des differens peuples qui les habitent, et l’explication des me´dailles & des monumens antiques : enrichie de descriptions
& de figures d’un grande nombre de plantes rares, de divers animaux, et de plusieurs observations touchant l’histoire naturelle, Joseph Pitton de Tournefort,
Lyon, Anisson et Posuel, MDCCXVII [1717]. 3 cilt: c.1 [249, 379 s., 35 levha; c.2 - 448 s, 31 levha; c.3 - [8],404, [55] s, 32 levha.
XIV. Louis’nin emriyle 1700’lerde bitkileri, eski ve yeni coğrafyası, burada yaşayan halkların gelenek ve göreneklerini, dini adetleri, ticaretleri hakkında bilgiler toplamak
için Doğu’ya gönderilen ünlü botanikçinin izlenimleri… Kralın emriyle Doğu’ya giden yazarımız, burada yalnızca görevini yapmakla kalmamış, doğu toplumlarına yönelik
gözlemlerini de aktarmıştır. Yazar önce ege ve civarındaki 35 ada ve adağını ziyaret eder, bu adaları derinlemesine gözlemler ve buradaki yaşamı gözler önüne serer. Eserde
İstanbul’a da oldukça geniş yer ayrılmıştır. İstanbul’dan sonra Anadolu’nun Tokat, Trabzon, Kars, Erzurum gibi kentlerini de aktardıktan sonra, Tiflis ve Erivan’a gider.
Seyahatleri boyunca büyük kervan yollarını kullanan yazar, hep birbirine bağımlı olan ve birbirlerini tamamlayan Doğu ve Batı dünyaları arasındaki bağın önemini vurgular.
Müzayedeye sunduğumuz, ilk basımı 2 cilt olarak 1787’de basılmış (Bir önceki lot no. 1194’de yer alan) bu eserin, aynı yıl Lyon’da yapılan 3 ciltlik ikinci
baskısının 1. ve 3. ciltleridir.

Detaylar
Lot: 1196 » Kitap

L’ETAT MILITAIRE DE L’ EMPIRE OTTOMAN, SES PROGRES ET SA DE´CADENCE PAR MR. LE COMTE DE MARSIGLI DE L’ ACADEMIE ROYALE DES
SCIENCES DE PARIS ET DE MONTPELIER, DE LA SOCIE´TE ROYALE DE LONDRES ET FONDATUR DE L’ INSTITUT DE BOULOGNE. OURAGE ENRICHI DE
PLANCHES EN TAILE DOUCE. PARTIE I. ET II. Le Comte de Marsigli, La Haye & Amsterdam, Pierre Gosse et Jean Neulme Pierre de Hondl, Adrien Moetjens, MDCCXXXII
[1732]. 2 cilt: c.1 - 151 S, c.2 - 199 s, 45 levha ve gravür, iki cilt tek cilt birlikteliğinde. Fransızca - İtalyanca paralel metin.
Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri durumu: ilerlemesi ve çöküşü…
Yazar Marsigli (1658 - 1730), 1679’da Venedik elçisi Cuirani’nin yanında İstanbul’da 11 ay kalan, 1682 - 1699 Osmanlı - Macaristan savaşları sırasında Györ’de Tatarlara
tutsak düşen, sonra 1683 Viyana Kuşatması esnasında Boşnak askerlere satılan, 1691’de Köprülü Fazıl Mustafa Paşa’nın maiyetinde Salankamen Savaşı’na katılan, 1699
Karlofça Antlaşması’ndan sonra, İmparator Leopold tarafından Osmanlı, Venedik, Macaristan sınırlarının belirlenmesiyle görevlendirilen İtalyan coğrafyacı, doğabilimci ve
askeridir. Yazar bu çalışmasında Osmanlı ordusunun II. Viyana Kuşatması sırasındaki savaş düzenini ve taktiklerini inceleme fırsatı bularak, Osmanlı ordusu ve devlet yapısı,
tımar sistemi, kanunnameler, maliye sistemi gibi birçok konuda tüm öğrendiklerini kaleme alır. Eserde, Osmanlı ordusunun kullandığı hafif silahlar ve toplar, yeniçerilerin giyim
kuşamı, devşirme sistemi, süvariler, yürüyüş düzeni gibi konularda son derece ayrıntılı bilgiler sunar. Bu eser, Osmanlı askeri sistemi üzerine yazılmış en temel kaynaklardan
biridir.

Detaylar
Lot: 1197 » Kitap

TRAVELS IN TURKEY, ASIA-MINOR, SYRIA, AND ACROSS THE DESERT INTO EGYPT DURING THE YEARS 1799, 1800, AND 1801, IN
COMPANY WITH THE TURKISH ARMY, AND THE BRITISH MILITARY MISSION TO WHICH ARE ANNEXED, OBSERVATIONS ON THE PLAGUE,
AND ON THE DISEASES PREVALENT IN TURKEY, AND A METEOROJOURNAL.
William Wittman, London, Richard Phillips, 1803. X+ 503+[2] s, XX levha, kimileri renkli XX levha.
Osmanlı’ya Yolculuk 1799-1800-1801…
Türk Ordusu ve İngiliz Askeri Heyeti ile Birlikte Küçük Asya, Suriye ve Çöl Yoluyla Mısır’a Yolculuk…
İngiliz cerrah William Wittman’ın seyahatnamesi, İngiltere’de başlayıp Akdeniz ve Ege üzerinden İstanbul’da, daha sonra Fransız işgalindeki Mısır’da
devam eden ve Mısır’ın kurtarılmasından sonra bu kez Avrupa’yı yine boydan boya karadan geçerek İngilterede biten yaklaşık üç yıllık bir yolculuğun
öyküsüdür. Seyahat 1799’da başlayıp 1802 yılının Temmuz ayında son bulmaktadır. Bu seyahatname, günümüzden bakıldığında pek de görülmeyen
detayların üstüne çok ayrıntılı bir ışık tutmaktadır. Anlatılan her şey daha dün yaşanmışçasına gözlerimizin önünde belirivermektedir. Sakin fakat gerçekçi
anlatımıyla son derece tarafsız ve sayısız gözlemlerle dolu bir çalışmadır. Yazar gerçekçiliği asla elden bırakmadan, şaşkınlıklarını da hayranlıklarını da
çekinmeden kalem almıştır. Türkiye ve Osmanlı seyahatnameleri içinde oldukça ayrıcalıklı bir yere sahiptir.

Detaylar
Lot: 1198 » Kitap

PLUTARCHU CHAIRÕNEÕS TA SÕZOMENA HAPANTA = PLVTARCHI CHAERONENSIS QVAE EXSTANT OMNIA: ET DOCTORVM VIRORVM NOTIS, ET
LIBELLIS VARIANTIVM LECTIONUVM EX MSS. CODD. DILIGENTER COLLECTARUM; ET INDICIBVS ACCVRATIS, Hermann Cruser, Guilielmus Xylander, Francofurti,
apud Andreae Wecheli Heredes, Claudium Marenıum, & Ioannem Aubrium, MDXCIX [1599] 2 cilt: c.1 - [12]+1052+114+[16] s; c.2 - [4]+1147+56+80+[17] s; Yunanca
- Latince paralel metin.
Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarı Mestrius Plutarchus (MS. 46 - 120?) Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan'da iyi bir ailenin
çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Plutarkhos ciltlerce eser yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog listesinde 227 eseri olduğu bildirilmiştir.
Elimize geçen eserleri Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eserdir. Avrupa'da uzun suren karanlık ortaçağlarda ve özellikle 1054de Hıristiyan Kilisesi'nin Katolik
ve Ortodoks olarak tümüyle bölünmesinden sonra Plutarkhos'un eserleri Ortodoks Kilisesinin ana dili olan Yunanca olduğu için ancak Bizans'da hala okunmaya devam etmiş
fakat Batı Avrupa'da unutulmaya yüz tutmuştur. Plutarkhos 1559da Fransız yazar Jacques Amyot'un Fransızcaya tercümesi ile tekrar popüler olmaya başladı. Müzayedeye
sunduğumuz, bu ünlü filofoz ve tarihçinin metinlerinin biraraya getiren ilk derli toplu yayınlardan biridir. Müzayedeye sunulan eserin ilk cildi Plutrakhos’un Paralel Yaşamlar
başlığıyla bilinen metinlerini, 2. cilt ise felsefi metinlerini içeren Moralia’yı kapsamaktadır. Paralel Yasamlar eserinde 23 çift kişinin yaşamları ve 4 tane de çift olmadan tek
kişi olarak incelenen yaşam bulunmaktadır: Bunlar Solon, Themistocles, Aristides, Pericles, Alcibiades, Nicias, Demosthenes, Philopoemen, Timoleon, Sirakuza'li Dion, Büyük
İskender, Eprisu'lu Pyrrhus, Romulus, Numa Pompilius, Coriolanus, Aemilius Paullus, Tiberius Gracchus, Gaius Gracchus, Gaius Marius, Sulla, Sertorius, Lucullus, Pompey, Jül
Sezar, Cicero, Mark Antony ve Marcus Junius Brutus. Bu eserin içerdiği bazı kişilerin yasam öykülerinin kaybolduğu bilinmektedir. Bunlar arasında Herakles, Makendonyalı
II. Filip ve Scipio Africanus. Elimizde bulunan metinlerin çoğunun yazmalardan yazmaya geçirilirken kısaltıldığı bilinmektedir. Diğer taraftan çoğuna da yazmadan yazmaya
geçirilirken diğer yazarlar tarafından katkılar ve değişiklikler yapılmıştır. Plutarkhos eserinden tarihe verdiği önemi sadece incelediği bir kişinin iyi ve kotu karakterinin diğer
kişilerin hayatlarına ve kaderlerine olan etkilerine bağlamaya çalışmıştır. Bazı çok önemli yeni devir açan olaylara sadece dokunmakla yetinmiş ama eserinin büyük bir kısmında
inceldiği kişi hakkında kısa ilgi çekici fıkralara ve hiç önemsiz tesadüfi ıvır zıvır olaylara büyük yer vermiştir. Bu tutumunu açıklaması, bu önemsiz görünen olayların o kişinin
çok unlu olan ve iyi bilinen hareketlerinden çok daha açıkça incelediği kişinin karakterini açığa vurduğu önerisidir. Ortaya çıkardığı kişi tasvirlerini bir ressamın hazırladığı
portreyi hazırlarken en küçük ayrıntılara verdiği dikkate benzetmiş ve kişinin yasam öyküsünde onun fiziksel görünüşüyle ahlaki yapısı arasındaki ilişkiyi ortaya çıkartmaya
büyük gayret göstermiştir. Bu şekilde sonradan ortaya çıkan moral felsefe incelemelerinin öncüsü olmuştur. “ Ben tarih yazmıyorum ama yaşamlar hakkında yazıyorum.
Tarihsel en şanlı yapım ve hareketlerde her zaman erdemlik veya kötülük göstergeleri bulunmayabilir. diğer taraftan, binlerce olu ortaya çıkartan bir savaş çarpışmasına
karşılık olarak, bir laf veya bir ufak hareket gibi ufak davranışlar çok kere bir kişinin karakteri hakkında çok daha derin anlayış yaratıp karakteri açığa çıkartır.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 36
sonraki