Annie Jane [Tennant] Harvey, TURKISH HAREMS & CIRCASSIAN HOMES
Hurst & Blackett, London, 1871. x, 307, 15 s, 1 renkli resim, 22 x 14 cm, bez cildinde.
Türk haremini ve harem hayatını, Çerkez evlerini ve Çerkez halkının yaşayışını anlatır...
Harvey, uzun yıllar Türk topraklarında yaşamış ve unutamadığı dostlar edinmiştir. Yazdığı gezi notları; günlük ve mektup türünde, birinci ağızdan samimi izlenimleri içerir.
Kullandığı edebi üslup ile okuyucunun duygu dünyasına hitap etmiştir. Harvey’den edindiğimiz bilgiye göre harem duvarlarında hanımın babasının adı ve unvanları yazılıdır .
Kendilerine geniş ve korunaklı bir yaşam alanı sağlanan kadınlar, sistematik yapı içerisinde Daye Hatun (Sultan’ın sütannesi hanım), Kethüda Hatun (harem kâhyası hanım),
Haznedar Usta, Çeşnigir Usta, Çamaşırcı Usta, Berber Usta (tıraş teçhizatlarından sorumlu hanım), Kahveci Usta, Kilerci Usta, Kutucu Usta (saç süsü ve başörtüsünden
sorumlu hanım), Külhane Usta (banyodan sorumlu hanım), Kâtibe Usta, Hastalar Ustası, Ebe ve Dadı gibi belli başlı görevlere sahiptir. Kadınların ayrı bir düzen içerisinde yer
alması Batılı kadın seyyahlara kimi açılardan oldukça cazip gelse de kendi kültürel yaşamlarından hayli farklı olan bu durum bir tür inziva (seclusion) olarak algılanmıştır. Bu
sistemi eleştirenlerin başında gelen Harvey, bu durumu aniden eğitim ile bağdaştırır. Harvey’e göre Türk kadınlarının hak ettikleri eğitim ve zihinlerinin gelişmesi yolundaki en
büyük engel, yaşadıkları çevredeki tecrittir. Harvey’e göre; karşı cins ile bir arada bulunmayan kimseler, şu sorunları yaşarlar: Osmanlı kadınının da erken kalktığını belirtir.
Hanım, bir fincan kahve ile bir adet sigara içtikten sonra kocasına şu şekilde hizmet eder: “Kadın kocasının terliklerini sedirin yakınına koyar ve kürklü paltosunu hazırda
tutar. Eşinin sabah giyinmesinden ve ilk namazdan -sabah namazı- (daha önce bahsedilen günlük beş namaz) sonra rahatça divana oturmasıyla, hanım bir kölenin getirdiği
küçük ibriktenkocasının kahvesini doldurur, gümüş zarfıniçine fincanı yerleştirir ve eşinin eline verir. Eğer koca daha revaçta bir tür sigara olan çubuğu (tchibouk) tercih
ederse, hanımı tarafından hazırlanır.Hanım, kehribar ağızlığı kocasına verdikten sonra hoş kokulu güzelce parçalanmış Lazkiye ’yi küçük bir maşayla aldığı kor haline gelmiş
odun kömüründen bir közü kâseye yerleştirerek tutuşturur. Köleler yatakları toplayıp duvardaki yüklüklere (wall-cupboards) yerleştirirken hanım kocasının ayakucundaki
minderde oturarak kendisine refakat eder.”Harvey’in Türk kadınıvebukadınaaitdünyahakkındakigözlemi görecedostanebir söylemle paralellik gösterse de zaman zaman ifade
ettiği öznel fikirlerinde açık olmayan örtük Oryantalist düşüncenin izlerine rastlanır. Yazarın Our Cruise in “the Claymore” with a visit to Damascus and the Lebanon (London,
1861) isimli bir kitabı daha vardır.Müzayedemizde sunulan eserin Türkische Harems & Circassische Heimath (Leipzig, 1872) başlıklı Almanca baskısı da yapılmıştır. İlk defa
görülmektedir. Blackmer 791