OSMANLICA VE TÜRKÇE KİTAPLAR, İSTANBUL VE İZMİR İLE İLGİLİ KİTAPLAR, NADİR SÖZLÜKLER, OSMANLI VE TÜRKİYE İLE İLGİLİ KİTAPLAR
ESKİ GALATA VE BİNALARI, Celal Esad, İstanbul Ahmed İhsan Matbaası, 1329 (1913), 120 sayfa + 1 ADET KATLANIR GALATA PLANI.
Share
SUR LE DANUBE DE VIENNE À CONSTANTINOPLE ET AUX DARDANELLES, Sigismond Wallace, L. C. Zamarski & C. Dittmarsch, Vienne, 1864. 208 s, metin dışında 18 levha, 2 katlanır harita, 18.5 x 12.5 cm, bez cildinde.
İlk defa görülen bir İstanbul rehberi...
Kitabın s 119’dan sonrası bütünüyle İstanbul’a ayrılmıştır. Kitabın Auf der Donau von Wien nach Constantinopel und nach den Dardanellen başlıklı Almanca baskısı da aynı yıl Viyana’da basılmıştır. Kitaptaki Entrée du Bosphore en venant de la Mer Noire, Constantinople, l’Intérieur de l’Aja Sofia, la Mosquée de Soliman, la Cîterne de 1001 Colonnes, Kiz Koulasi - la Tour de Léandre, ou la Tour de la Vierge, La Grand Cimètière à Scutari, le Palais de Saïd-Pacha, Anadoli-Hissar ou ke Château d’Asie, Nouveau Palais de Mahmoud II, le Tombeau du Sultan Mahomed à Brousse (Asie-Mineure) başlıklı gravürler ile katlanır haritalardan biri İstanbul ile ilgildir. İlk defa görülüyor. Weber, Blackmer ve Atabey’de yok.
Share
TWO YEARS OF THE EASTERN QUESTION, A[ntonio Carlos Napoleone]. Gallenga, Samuel Tinsley, London, 1877. 2 cilt: 392; 402 s, ex-library, 23 x 14 cm, bez ciltlerinde.
İstanbul’un dönemin günlük yaşamını anlatan nadir bir seyahatname...
Bir Tarih kitabı ile seyahatnamenin bileşimi. Antonio Carlos Napoleone Gallenga’nın (1810-1895) kitabında Péra’nın caddeleri, Türk kadını, hamal, sokak satıcıları ve dilenciler, İstanbul’un köpekleri, İstanbul’un genelindeki camiler, kiliseler, surlar ve sur kapıları, Péra’da hayat, sosyal hayat ve aile hayatı, Elçiler, dragomanlar, Boğaziçi’ndeki İngilizler, Sultan ve yönetimi, reformlar, Müslüman ve Hristiyanlar, eğitim sistemleri ve daha pekçok konu anlatılmaktadır. İlk defa görülüyor. Son derece nadir bir kitaptır. Atabey 472, Blackmer ve Weber’de yok.
Share
PUT U CARIGRAD, Adolfo Veber [Tkalčević], Godina Izdavanja, Zagreb, 1886. 239 s, 19.5 x 13 cm, sırtı bez kapakları karton cildinde.
Hırvat seyahatname literatüründe İstanbul...
Adolfo Veber Tkalčević (1825-1889) Hırvat filolog, yazar, edebiyat eleştirmeni ve politikacıydı. Veber 19. yüzyılın en önemli Hırvat entelektüelleri arasında gösterilir. Hırvat yazarın İstanbul seyahatnamesi müzayedelerimizde ilk defa görülüyor.
Share
CONSTANTINOPLE AND ITS ENVIRONS IN A SERIES OF LETTERS, EXHIBITING THE ACTUAL STATE OF THE MANNERS, CUSTOMS, AND HABITS OF THE TURKS, ARMENIANS, JEWS, AND GREEKS AS MODIFIED BY THE POLICY OF SULTAN MAHMOUD, [David Porter], Harper & Brothers, New York, 1835. 2 cilt: 280; 323 s, 19 x 11.5 cm, bez ciltlerinde.
Olağanüstü nadir bir İstanbul seyahatnamesi...
Amerikalıların doğrudan Osmanlı sınırlarına girmesi Amerikan ticaret gemileri vasıtasıyla gerçekleşmiş ve 1797’den itibaren Amerikalı gemiciler İngilizlerin himayesinde İzmir limanı başta olmak üzere Osmanlı sularına giriş yapmıştır. Arada geçen zamanda diplomatik ilişki kurma çabaları sonuçsuz kalmış, nihayet 1823’te, ABD İzmir ticarî temsilcisi olan David Offley Babıali tarafından resmen tanınmıştır. Bu tanıma bir anlamda diplomatik ilişkilerin başlangıcı olarak kabul edilebilir. İlk kez İzmir’de açılan Amerikan konsolosluğunu Beyrut ve İstanbul konsoloslukları izlemiştir. 2 Mart 1831’de David Porter (1780-1843) resmen İstanbul maslahatgüzarı olarak atanmıştır. Porter beş kuşaktır donanmada görev yapan asker kökenli bir aileden geliyordu. Porter’in en önemli görevi Doğu Akdeniz’de Amerikan haklarını güvence altına alacak ticaret anlaşmasının onaylanmasını sağlamaktı. Porter hatıralarında imza törenini şöyle anlatır: "Reis Efendi Türk anlaşmasını sağ eline alıp heyetimize uzattı, ben de Amerikan anlaşmasını elime alarak ayağa kalktım. Anlaşma dosyalarını başlarımızın hizasına kadar kaldırıp biribirimize vererek seremoniyi tamamladık." David Porter’e 3 Mart 1839 tarihinde elçilik payesi verilmiş, bu görevi ölümüne kadar sürdürmüştür. Kışları Péra’da mütevazi bir evde, yazları da o dönemin modasına uygun olarak Boğaz’daki yazlıkta geçiriyordu. Daha sonra San Stefano’da daimi olarak kullanılacak köşke taşınmıştır. David Porter’ın gayretleri iki devlet arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından dikkat çekicidir. David Porter’in talepleriyle kısa sürede Selanik, İstanköy, Bozcaada, İskenderiye, Beyrut, Kudüs, Bursa ve Çanakkale konsoloslukları açıldı, İleriki yıllarda Sivas, Harput ve Erzurum gibi başta Doğu Anadolu olmak üzere Osmanlı topraklarının diğer bölgelerinde de konsolosluklar açılarak Amerikan temsilciliklerinin sayıları bir hayli artmıştır. Siyasi görevle İstanbul’da bulunan Porter, kitabında daha ziyade İstanbul ve çevresinde yaptığı gezileri Büyükdere, Péra ve St. Stefano’da (Yeşilköy) yazılmış mektuplar şeklinde anlatır. Blackmer 1331, Atabey 971
Share
A MONTH AT CONSTANTINOPLE, Albert [Richard] Smith, David Bogue, London, MDCCCL [1850] (2. baskı). xv, 236, [8] s, 1 renkli gravür, metin içinde birçok vinyet ve resim, 20.5 x 12.5 cm, bez cildinde.
Bir İngiliz mizah ustasının bir aylık İstanbul izlenimleri...
Albert Smith (1816-1860), roman, deneme, ve tiyatro dallarında birçok eserler vermiş İngiliz yazarı ve mizah ustasıdır. İstanbul’da bir ay geçiren yazar önsözde belirttiği üzere siyasal ya da sosyal içerikli bir gezi kitabı yazmak yerineilk intibalarını kaleme aldığı bir gözlemler ve anılar günlüğü oluşturmayı tercih etmiştir. Smith, Pera’yı, Topkapı Sarayı’nı, Boğaziçi’ni, Büyükada’yı çok hoş ve eğlendirici bir üslupla yazmıştır. Darphane, Esir Pazarı, Pera Yangınları, Büyükada ve Eğlenceleri, Tarabya ve Belgrad Ormanı, Dervişler, Selâmlık Merasimi gibi bölüm başlıkları yazarın İstanbul’da geçirdiği zamanı dolu dolu geçirdiğine işaret eden ipuçlarını veriyor. İstanbul’dan Mısır’a geçen yazar, kitabın sonuna 55 £ tutan Londra-İstanbul yolculuğunun masraflarının bir dökümünü yapmış ve bu tür gezi yapacaklar için neyin nereden alınacağına, hangi otelde kalınacağına dair aydınlatıcı bilgiler vermiştir. İstanbul’a gelmeden önce Çanakkale’yi gören ve Çanakkale seramiklerinden ayrıntılı biçimde söz eden gezgin Albert Smith kitabında ön yüzü çiçek ve yaprak desenli, burmalı saplı tipik bir 19. yüzyıl sürahisinin ve aynı yüzyılın sırtı kulplu “aquamanil” tarzında bir at biblosunun çizimini verir. Kitapta yol üzerinde ziyaret edilen İzmir için de bir bölüm ayrılmıştır. Blackmer 1552, Atabey 1145
Share
UNE PASTORALE BASQUE HÉLÈNE DE CONSTANTINOPLE ETUDE HISTORIQUE ET CRITIQUE, d'apres des documents inédits avec texte et traduction, Albert Léon, Librairie ancienne Honoré Champion, Paris, 1909. 525 s, 25,5 x 16,5 cm, lüks deri cildinde.
Konstantinopolisli Güzel Helen...
Konstantinopolis'in Güzel Helen’i, Kuzey Fransa'da 14. yüzyılın ortasında bestelenmiş destan şarkıdır. 15.500 dizeden oluşan bu uzun şiir 19. yüzyıla kadar popüler kalmayı başarmıştır. Felsefe profesörü Albert Léon eserinde kitabın yayınlanmamış belgelerin ışığında tarihini ve edebi tenkidini etüd etmektedir. İlk defa görülmektedir.
Yazarından ithaflı ve imzalıdır...
Share
DE MONTÉLIMAR A CONSTANTINOPLE PER MER ET RETOUR A BICYCLETTE, [Louis-Victor] Guyot, Librairie Plon, Paris, 1894. viii, 306, [1] s, metin dışında birçok levha, 18.5 x 12 cm, kâğıt kapağında.
İstanbul ve çevresinde bisiklet ile geziler...
Fransa Montélimar’dan İstanbul’a uzanan bir yolculuğun hikayesi. 10 Şubat günü Montélimar’dan tren ile yola çıkan Guyot, 1 gün sonra deniz yolu ile seyahatini sürdüreceği “Djemnah” adlı buharlı geminin bağlı olduğu limana ulaşır. Gemide kendisi ile birlikte seyahat edecekler arasında Fransız, Türk, birkaç Amerikalı ve çok sayıda İngiliz yolcu bulunmaktadır. 6 gün süren bir deniz yolculuğun ardından gemi İskenderiye’ye ulaşır. Bir süre sonra geminin 5 saat süreyle karantinaya alınacağı bilgisi verilince Guyot bu durumu kendi lehine çevirerek Kahire’ye gidip Piramitleri ve dolayısı ile Giza bölgesini ziyaret etme kararı alır. Bu gezinin ardından Guyot yeniden gemiye biner ve buradan hareket eden buharlı gemi Mısır’ın bir başka liman kenti olan Port Said’e hareket eder. Burada da bir süre konakladıktan sonra sırasıyla Beyrut, Larnaka, Rodos ve İzmir üzerinden Çanakkale’ye ve buradan da nihai varış noktası olan İstanbul’a ulaşırlar. Bisiklet üzerinde ilk olarak Péra’ya giden Guyot, Türkiye’de kaldığı süre boyunca Galatasaray, Yedikule, Bakırköy, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Çerkezköy, Çorlu, Karıştıran, Babaeski ve Lüleburgaz bölgeleri üzerinden geçerek Edirne’ye ulaşır. Yine bisiklet üzerinde Bulgaristan’a geçen yazar buradan da Sırbistan, Macaristan, Avusturya ve İsviçre’yi aşarak Fransa’ya ulaşır. Guyot bu eserinde aylar süren seyahati boyunca gezdiği yerlerde yaşadıklarını, başından geçen olayları, toplumların kültürel varlıklarını ve yaşayışlarını kaleme almaktadır.
Share
STOCKHOLM-KONSTANTINOPEL, Kapten Gulliver [Per Emanuel (Manne) Bergstrand], Reseuppteckningar under hösten 1882 af Kapten Gulliver, Looström & Komp:s Förlag, Stockholm, 1883. 142 s, 18 x 12 cm, kâğıt kapağında.
İsveç seyahatname literatüründe İstanbul...
Per Emanuel Bergstrand (1834-1890) İsveçli araştırmacı, seyyah ve edebiyatçıydı. Kendi adı dışında “Bias” ve “Captain Gulliver” adlarını da kullanmıştır. Seyahat kitaplarının yanısıra, kartoğrafya uzmanı olması sebebiyle bu alanda çeşitli kitaplar yazmıştır. Çeşitli gazetelerde yazarlık da yapmış olan Bergstrand, 1882 yılında çıktığı İstanbul seyahati ile ilgili notlarını müzayedemizde sunduğumuz kitapta yayınlamıştır. Bergstrand, bugünkü Letonya, Litvanya, Polonya ve Romanya’nın ardından gemiyle İstanbul’a gelir. İlk bakışta şehir gözüne sihirli bir değnekmiş gibi görünür. Galata’ya çıktığında tezatlarla karşılaşır. Pera’nın şık ve renkli ahşap evleri, inişli çıkışlı liman mahallesi, kafeler, tramvaylar derken sokaklarda atların ve köpeklerin arasından ilerlemeye çalışan yoğun insan trafiği bir hayli ilginç gelir. Özellikle de köpeklerin sayıca fazla oluşu dikkatini çeker. Bergstrand, şehrin büyüleyici güzelliği ile şehrin son derece pis ve hijyenik olmayan dar ve kalabalık sokakları arasında sıkışıp kalır. Bu daha önce şahit olmadığı bir çelişkidir. Pangaltı ve Feriköy’e giden Bergstrand buradaki kafelerden sokağa yayılan “keman ve klarnet” seslerinden oldukça etkilenir. Üsküdar’ın, şehrin Avrupa yakasına nazaran daha pis olduğuna ve burada uzun süre kalmasının mümkün olmadığına dikkat çeker. Dolmabahçe Sarayı ve Ayasofya onu bir kez daha büyüler. Buharlı vapur ile Haliç’ten Büyükdere’ye günübirlik geziye çıkan Bergstrand, kendisi ile birlikte teknede Türklerin, Rumların, Ermenilerin ve özellikle Norveçlilerin bulunduğunu ifade eder. İlk defa görülüyor.
Share
AM GOLDENEN HOR N:WANDERBILDER AUS KONSTANTINOPEL, Otto Adalbert Hoffmann, Leipzig, 1892. 112 s, 17.5 x 11.5 cm, sırtı bez kapakları karton cildinde.
Haliç’te: Konstantinopolis’ten seyahat resimleri...
Otto Adalbert Hoffmann (1858-1906) Alman öğretmen ve sanat tarihçisiydi. Deutschen Nationalbibliothek’te kaydı bulunmamaktadır. Müzayedelerimizde ilk defa görülmektedir.
Share
THE GRASP OF THE SULTAN, [Demetra Vaka] [Mrs Kenneth Brown], Houghton Mifflin Company, Boston, 1916. [2], 303 s, 4 çift sayfa resim, 19.5 x 13 cm, bez cildinde.
Büyükadalı Rum yazarın Osmanlı sarayında geçen aşk ve gerilim romanı..
Servetini kaybettikten sonra İstanbul’a gelen bir İngiliz gencin Osmanlı sarayındaki şehzadelere öğretmenlik yapmaya başlar. Bunların en küçüğü olan 4 yaşındaki Bayezid’in annesi güzeller güzeli bir Rum kızıdır. İngiliz genci Rum kızına aşık olur. Bayezid’ı de yanlarına alıp kaçma planları yaparlar. Ustalıkla yazılan bu eser yazarın İngilizce’ye hakim olduğunu da ispatlamaktadır. Demetra Vaka (1877-1946) Büyüka doğumlu bir Rumdu.
Share
TÜRKISCHE LENZESTAGE. Johannes Mayrhofer, Reisebilder vom Goldenen Horn, Druck und Verlag von Friedrich Pustet, Regensburg, 1917. 58, [6] s, metin içinde birçok siyah beyaz fotoğraf, 17.5 x 13 cm, kâğıt kapağında.
Son derece nadir bir Almanca turist rehberi...
İstanbul’u Almanlar’a tanıtmak üzere hazırlanan bu küçük kitapçıkta Aya Sofya, Dervişler, Selamlık, Eyüp, Prens Adaları gibi konu başlıları yer alıyor.
Share
ЧЕРЕЗ ЧЕРНОЕ МОРЕ НА БОСФОРЪ ПУТЕВЫЕ ЗАМЕТКИ, [KARADENIZ’DEN BOĞAZIÇI’NE SEYAHAT NOTLARI], П[етр]. П[етрович] Гнедич [Petr Petroviç Gnediç], СПб Изд. А.Ф. Маркса, С TLПетербургъ [SPb Ed. A.F. Marx, St. Peterburg], 1896. 4, iii, 1, 228, 4 s, metin içinde 60 resim, 20.5 x 13.5 cm, ırtı bez kapakları karton cildinde.
İstanbul hakkında ilk defa görülen Rusça bir seyahatname...
Petr Petrovich Gnedich (1855-1925) Rus yazar, oyun yazarı, çevirmen ve sanat tarihçisiydi. Kitap 1894 yılında Feodosiia’dan İstanbul’a yapılan bir yolculuğu anlatır. Gnedich, Novorossiysk, Yalta, Kırım, Odessa ve İstanbul’a seyahat eder. Seyahatin İstanbul ile ilgili bölümünde karantina ve gümrük muameleleri, Boğaziçi, Haliç, Galata, Pera, Aya Sofya, Sultan Ahmed Camii, iki yıl önce vukubulan büyük depremin izleri, Türk mezarlıkları, Prens Adaları, İstanbul’da yangın için alınan önlemler gibi konular hakkında bilgi verir. Bu baskı, Aivazovsky’nin “Calm After the Storm” ve Repin’in “The Tatarian Guide” adında ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış olan manzara ve resimlerini içerir. Kitapta yer alan resimler Viyana’da bulunan Angerer and Geshel adlı firması tarafından özel klişeler ve teknikler kullanılarak basılmıştır.
Share
LE MENDIANT DE CONSTANTINOPLE, Fréderic Koeenig, Alfred Mame et Fils, Tours, 1894. 71 s, metin içinde resimler, 18.5 x 11 cm, bez cildinde.
Osmanlı yönetiminin dilencilere pek merhamet göstermediği ama bu olguyu da hiçbir şekilde önleyemediği az sayıdaki belgelerden anlaşılmaktadır. Taht Şehri İstanbul'un, zenginlikler arasında tantanalı yıllar yaşadığı 16. yüzyılın sonlarında İstanbul Kadısı'na yazılan bir fermanda 'şer'an dilenmemesi gereken kimselerin giderek çoğaldığı, bunların, dipdiri olmalarına karşın mahallelerde dolaşarak veya bir köşeye oturarak dilendikleri; kimilerinin de kör ve sakat köleleri veya tâze hâtunları eski giysiler içinde bu işe ittikleri' uyarılmakta ve ellerinde kâğıtları bulunmayanların sağlamlarının toplanıp küreğe gönderilmesi buyurulmaktadır.
Müzayedeye sunduğumuz bu kitap İstanbul’un dilencileri üzerine yazılmış olması bakımından oldukça sıradışıdır.
Share
I HAVE CONSIDERED THE DAYS, Cyrus Adler, The Jewish Publication Society of America, Philadelphia, 1941-5701. xiii, 447 s, 22 x 14.5 cm, bez cildinde.
Osmanlı imparatorluğunun 1893 Chicago Dünya Fuarı’na katılımını sağlamak üzere özel görevle İstanbul’a gelen Adler’in hatıraları...
Amerikalı Cyrus Adler (1863-1940) eğitimci, Yahudi dini önderi ve akademisyendir. İstanbul’da geçirdiği zamanda gördüklerini, izlenimlerini ve resmi temaslarını anlatır. Osmanlı yönetiminin en tepesindeki devlet adamı ve bürokratları, yabancı misyon şefleri, Robert Koleji ve Üsküdar Amerikan gibi okulların idareci ve eğitimcileri, Osman Hamdi Bey gibi kültür ve sanat adamları ile hahambaşı dahil olmak üzere Yahudi cemaatinin ileri gelenleri ile tanışıklıklar kuran Adler’in çok rahat okunan bir üslupla kaleme aldığı hatıraları gerçekten ilginç bilgilerle doludur. Adler, İstanbul’un en iyi iki otelinden biri olarak gösterdiği Hotel de Byzance’de kaldığını, ancak bu iki “en iyi otelin” odalarında banyo ve akar su bulunmadığını, temizlik için Türk hamamına gitmek gerektiğini yazar. Yazın sıcak günlerinde kaldığı Tarabya’daki Petalas otelinin müşterilerine sunabildiği tek banyo ise Boğaz’ın serin sularıdır. Şehrin sinagoglarını, Yahudi okullarını ve Hasköy’ü dolaşır, fakir Yahudilerle tanışır, davetli olarak katıldığı Yahudi düğününde şahit olduğu seremoniyi etraflıca anlatır. Aşura günü ayinine iştirak eder ve gözlemlerini yazar, şehirdeki yabancı elçilikler ve Saray tarafından düzenlenen balo ve davetlere katılır. Oryantal kadınların yaygın olarak tütün kullanmasına hayret eder. Sadrazam Kamil Paşa’nın Dönme olduğunu yazar. 6 dolara satın aldığı Tarih-i Hindi Garbi’nin yazma nüshasını ülkesine döndükten sonra 750 dolara sattığını belirtir. Allan Ramsay ile birlikte Türk masallarını derlediği Told in the Coffee House. Turkish Tales (New York, 1898) isimli bir kitabı daha vardır.
Share
NEI DUE EMISFERI, Natale Condorelli, Viaggi illustrati da 264 finissime fotoincisioni. C. Galàtoa Editore, Catania, 1902. 558 s, metin içinde birçok fotoğraf, 31 x 21 cm, sırtı bez kapakları karton cildinde.
Büyükada’ya da yer verilen sıradışı bir seyahatname...
Share
LA MER NOIRE ET LES DÉTROITS DE CONSTANTINOPLE. H. Mischef, (Essai d’Histoire Diplomatique) Arthur Rousseau, Paris, 1899. viii, 699 s, 22 x 14 cm, karton cildinde.
Karadeniz ve Boğazlar sorununun 18. yüzyıldan itibaren uluslararası siyaset açısında çok kapsamlı bir etüdü.
Share
LEGATION PROPERTY IN CONSTANTINOPLE, TURKEY - LETTER FROM THE SECRETARY OF THE TREASURY, TRASMITTING A COPY OF COMMUNICATION FROM THE SECRETARY OF STATE SUBMITTING AN ESTIMATE OF APPROPRIATION FOR ACQUIRING OR RENTING LEGATION PROPERTY IN CONSTANTINOPLE, 58TH CONGRESS, 2D SESSION. DOCUMENT NO 90 [1903]. [Anonim], 8 s, bunun 4 sayfası binanın planlarıdır. Metin dışında 2 tam sayfa fotoğraf bulunmaktadır, 22.5 x 14.5 cm, kapaksız olarak. Tepebaşı’ndaki ABD (eski) konsolosluk binasının dahili planları, yerleşim düzeni vs.
Share
SECRETS OF THE BOSPHORUS, CONSTANTINOPLE, 1913-1916, Henry Morgenthau, Hutchinson, London, tarihsiz [c 1918]. xi, 275, 16 s, 19 resim, 19.5 x 12.5 cm, şömizli bez cildinde.
Henry Morgenthau (1856-1946) 1913 ve 1916 arasında Birleşik Devletler'in Osmanlı büyükelçisiydi. Kitabı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış yıllarında, devlet katında olup bitenlerin içyüzünü tanımamıza, etnik milliyetçiliklerin nasıl kışkırtıldığını görmemize anlamamıza olanak tanıyor. Ayrıca, tarihin çok önemli bir dönemecinde, 620 yıllık bir imparatorluğun yıkılış yıllarında, başkent İstanbul’da oynanan diplomasi oyunlarının, hatta diplomasi savaşlarının perde arkasına tanık olmamızı sağlıyor. Henry Morgenthau, “Süper Diplomat” olarak nitelediği Alman Büyükelçisi Baron von Wangenheim ile Enver, Talat ve Cemal Paşa arasındaki ilişkiye ve kendisinin de hepsiyle olan ilişkisine dair ayrıntılı detaylar veriyor. Görevi süresince kendi yaptıklarını, ABD’ye yolladığı raporları, devleti idare edenlerle olan diyaloglarını ve Osmanlı coğrafyasında olup bitenleri anlattığı anıları tarihçiler açısından önemli bir kaynaktır.
Share
THE SULTAN AND HIS SUBJECTS, Richard Davey, Chatto & Windus, London, 1907. xiv, 507 s, 1 levha, ex-library, 22 x 14 cm, bez cildinde.
Yüzyılın başında İstanbul ve Osmanlı İmparatorluğu...
II. Abdülhamid Türkiye’sinin çok renkli ve ayrıntılı bir tablosu. İngiliz yazar Davey, bu eserini yazarken esas olarak İstanbul'a yaptığı gezideki gözlemlerinden hareket etmiştir. Kitabın esas ekseni, II. Abdülhamid'in toplumdaki ve siyasal hayattaki konumu, Osmanlı İmparatorluğu'nun birbirinden farklı kültürel ve etnik unsurları, ve Osmanlı reformları üzerine kurulmuştur. Aynı zamanda tüm Müslümanların halifesi olan II. Abdülhamid'i Papa'ya benzeten yazar, Şeyhülislam'dan sıradan dervişlere kadar din örgütlenmesi içinde ya da çevresinde yer alan unsurları da batıdaki ruhban sınıfı ile karşılaştırır. Buradan hareketle Türkiye'de İslâmiyet'i tartışan yazar, Osmanlı'nın geleceği üzerine varsayımlarda bulunur. Yazarın İstanbul ile ilgili tesbitleri kitabın diğer önemli tarafıdır. İstanbul'daki Hristiyanlar, Rum, Ermeni ve Musevi toplumu, Türklerin kutsal semtleri, surlar, yangınlar, Karagöz ve diğer sahne sanatları ayrı bölümler halinde anlatılmış ve İstanbul'un 1810’lardan itibaren tablosu çizilmiştir. Bursa hakkında bir bölüm de içeren kitap, bir gravür ve bir katlanan harita ile zenginleştirilmiştir. Davey’in İstanbul seyahatlerindeki gözlemlerinden ve taradığı yüzlerce kaynaktan oluşturduğu yapıt oldukça ayrıntılıdır. Kitapta yer alan Bektaşilik ve Masonluk ilişkisi oldukça tartışmalı ve ilginçtir. Abdülhamid’i Papa’ya benzeten yazar Şeyhülislam ve diğer dinî görevlileri ile karşılaştırıp buradan İslâmiyeti tartışmaya başlar. İstanbul’daki Musevi, Türk, Ermeni, Rum toplumunu Karagöz’ü, kutsal mekânları, yangınları oldukça ayrıntılı ve canlı bir üslupla anlatır. Kitapta ayrıca Bursa ile ilgili bir bölüm de bulunmaktadır.
Share
KONSTANTINOPEL BALKANSTAATEN, KLEINASIEN ARCHIPEL, CYPERN: HANDBUCH FÜR REISENDE, Karl Baedeker, Leipzig & Paris, Karl Beadeker & Paul Ollendorf,1914. 2. basım. LXXVI, 484 s, metin dışı harita ve resimler; künye sayfası hasarlıdır.
İstanbul için en bilinen rehberlerden biridir...
Share
TAINA CIPREŞILOR RAPID-CONSTANTINOPOL-BIORAM, Camil Petrescu, Edutura Cartea Românescâ, Bucureşti, tarihsiz [c 1930]. 126, [1] s, 7 levha, 19 x 12.5 cm, kâğıt kapağında.
Camil Petrescu (1894-1957) Romen oyun ve roman yazarı, filozof, şair. Bütünüyle İstanbul’un anlatıldığı bu seyahatnamede Büyükada hakkında uzunca bir bölüm bulunmaktadır.
Share
CHI SI AIUTA DIO L’AIUTA (SELF-HELP) IN TUTTI I RAMI DELL’UMANA ATTIVITA nouvamente racata in italiano, sull’ ultima edizione inglese, con autorizzazione dell’ autore de Cesare Donati, Samuele Smiles, Milano, Fratelli Treves, 1888. 320 s. “Societa Dante Alighieri Comitato di Constantinopoli” kapaklı şık bez cildinde.
Share
DER BOSPHOR UND CONSTANTINOPEL, A. Dethier, Wien, Alfred Hölder, 1876. 84+2 s.
Share
A MONTH AT CONSTANTINOPLE, Albert Smith, London, David Bogue, MDCCCL [1850]. 2. basım, 236+8 s.
Share
AM BOSPHORUS UND GOLDENEN HORN, P. Raymond Netzhammer, Stans, Typo. Von Ad. & P. Von Matt., 1903. 20 s.
Share
GUIDE DES VOYAGEURS EN ALLEMAGNE, EN HONGRIE ET À CONSTANTINOPLE, Heinrich August Ottokar] Reichard, A Weimar au Bureau d’Industrie, [Weimar, 1817 (8. baskı). xii, 476 s, 3 katlanır harita, 17 x 9.5 cm, karton cildinde.
İstanbul’un en eski turist rehberi...
Almanya, Macaristan ve İstanbul şehirlerine gelecek seyyahlar için rehber.
Sayfa 440’dan sonrasında İstanbul anlatılmaktadır. Alman yazar ve tiyatro direktörü Heinrich August Ottokar Reichard (1751-1828) tarafından hazırlanan bu kitap seyyahlara yönelik olarak basılan en eski İstanbul rehberidir.
Share
NELLA CITTÀ DEI SULTANI, Francesco Ferruccio Macola, Sul 'Duilio'. Impressioni, Edoardo Perino, Roma, 1884. [5-] 95 s, 16 x 11 cm, kâğıt kapağında.
İlk defa görülen bir İstanbul seyahatnamesi...
Duilio isimli savaş gemisi ile İstanbul’a gelen yazarın seyahatnamesi. Kitapta baştan sonra İstanbul anlatılmaktadır. İlk defa görülmektedir.
Share