ÖMER SEYFETTİN’İN (1884 - 1920) ARKADAŞINA YOLLADIĞI KARTPOSTAL MEKTUP

Türk edebiyatının çok önemli bir ismi olan Ömer Seyfettin genç denebilecek bir yaşta, 36 yaşında vefat etmiştir. Gazete ve dergilerde yayınlanan hikâyeleri, sağlığında kitap olarak basılmamıştır. Bu nedenle yazarın imzalı kitabı yoktur. Bugüne kadar, Ömer Seyfettin’in imzalı bir fotoğrafı ya da mektubu müzayedelerde görülmediği gibi alınıp satıldığı da duyulmamıştır. Bilindiği kadarıyla hiçbir koleksiyoncuda herhangi bir imza veya yazı örneği bulunmamaktadır. Satışa çıkardığımız bu eser bir ilk olması yanısıra Ömer Seyfettin’in hem fotoğrafı, hem mektubu, hem de imzasıyla çok önemli bir koleksiyon parçası olma özelliğini taşımaktadır.
 

“17 Nisan 1321 (30 Nisan 1905) Kuşadası
Kardeşim Münir’ciğim, mektup yazamadığım için kusura bakma... Bu adem-i samimiyet ve lakaydiden değil, yazacak bir şey olmadığındandır. Buradaki hayatımı sana yazsam sen Mançurya’da -yani Arnavutluk’ta- olmak münasebetiyle müteessir olacaksın. Şimdi yaz... Her taraf zevk ve sefa ile dolu... Gece denizi seyretmek, sandalla gezmek kadar insana İstanbul’u der-hatır ettirecek bir şey olamaz. Yalnız para için biraz sıkıntı varsa da bütçemin açığını şimdilik babam kapatıyor. Bütün günlerim saî ve safâ içinde geçiyor...

Her neyse, resimlerinden beklerim, ben de göndereceğim, hani Arnavut elbisesiyle çıkardıklarından... Pederinin, validenin ve hemşirenin ellerinden öperim. Mahalleden ne havadis var? Mektuplarında bana İstanbul’dan bahset... Ben de uzun mektuplar vaad ederim kardeşim.
Ömer Seyfettin (imza)”